top of page

Kaybolan Karpuzların Anısına

  • Yazarın fotoğrafı: İsmail Kalan
    İsmail Kalan
  • 28 Kas 2018
  • 1 dakikada okunur

Gidişi fark etmediğimiz koskoca karpuzların gelişine sevinmek iki yüzlülük değil de nedir?


Karpuzların ortadan sessizce kaybolması bizim ayıbımız. Nasıl ki ortaya çıkmaya başladıklarında coşkuya kapılıyorsak, kaybolmaya başladıklarında da üzülmemiz gerekmez miydi? Hiçbir şey yapamıyorsak “nereye? daha karpuz kesecektik” diyebilmeliydik giden karpuzların ardından.


Kışın gelişi, karpuz kabuğunun denize düşmesini bekleyenleri nasıl böylesine hayattan koparabilir ki? Etrafımızda eksilen o kocaman meyvelerin yokluğunu nasıl fark etmiyoruz? Fark ediyorsak eğer nasıl sessizce kabul edebiliyoruz?


Karpuzu diğer meyvelerle bir tutmak haksızlık. Hiçbir meyvenin çıkışı karpuz kadar sevindirmez insanları. Kiraz, erik, çilek de yazın habercisidir ama bir karpuz olamazlar. Karpuzu, karpuzun ağırlığına yakışan bir törenle uğurlamak lazım. Yol kenarlarındaki sergilerden, marketlerin tamamen karpuza ayrılmış tezgahlarından başlayıp azala azala sessizce kaybolmalarına dur demenin zamanı gelmedi mi?


Yazın karpuzun çıkmadığını düşünebilir misiniz? Eksikliğini en derinden hissettirecek bir meyvenin sessiz kayboluşuna acı duymayan insanoğlu gerçekten çok nankör. Gidişi fark etmediğimiz koskoca karpuzların gelişine sevinmek iki yüzlülük değil de nedir?

Beni böylesine büyük bir yanlışa karşı uyaran eşime sevgilerle...

 
 
 

コメント


  • White Instagram Icon
  • White Twitter Icon
  • Beyaz LinkedIn Simge
bottom of page